3 Aralık 2011 Cumartesi

Kızıl Elma




Halk şairlerinde Kızılelma ile ilgili destanlar, türküler düzülmüş şiirler yazılmıştır. Dadaloğlu, Barak Türkmeni,Karacaoğlanı,Kaygusuzu,Pir Sultan Abdalı,halkın ozanı,Dede Korkut masalları,Oğuz’un destanı ve nicesi...Şimdi de bu alandaki örneklere kısaca değinelim:



Pir Sultan Abdal Kızılelma’yı ‘dost bağı’ diğer bir ifadeyle ‘cennet’ olarak ifade eder, renginin gül rengi olduğunu ve ayrıca aynı şiirde Hz. Ali’yi imlemede kullanır;

Dost bağında kızıl alma
Gül rengi güllerden solma
Pîr Sultan’ım gafil olma
Gelen Murtaza Ali’dir

Aşık Safi, Nadir Şah’ın huzurunda şu destanı söyleyerek Kızılelma’ya niyetin gerçekleşmesi için Şahın duygularına tercüman olacak, onu savaşa davet edecek:

Şah niyet eyledi Kızılelma’ya
Yanı sıra bütün hanlar yürüsün
Çekilsin kılıçlar ecnebi üstüne 
Su yerine kızıl kanlar yürüsün

Gevheri’de Kızılelma bir murattır… Peygamberleri, evliyaları, gazileri yanına alan şair Kızılelma’ya şu dörtlüğüyle ulaşır:

Gaziler serveri binip Düldül’e
Evliye vü enbiya vü melekler ile
Mucizât-ı Nebi ve lutf-ı Hak ile
Kızılelma’ya dek uçmak isteriz

Yine Türk Kültürünün yaygın bir geleneği olan‘Toy veya Düğün bayrağının ucuna‘Kızılelma yerleştirmek âdeti’ kutsiyeti açısından kayda değer bir durumdur…

Fetihler döneminin son bulduğunun idraki içinde olan Türk aydını Cumhuriyet döneminde milli bir şahlanış yapıp, Kızılelma’yla ruhlarda heyecan fırtınası estirir. Artık Kızılelma olarak ‘Türk birliği’ vardır…

Yine Ziya Gökalp ‘Kızılelma’ manzumesinde;

Zemini mefkûre, seması hayal
Bir gün gerçek, fakat şimdiki masal
Türk medeniyeti taklitsiz, safi
Doğmadıkça bir yurt kalacak hafi

diyerek Kızılelma’yı bir ülkü, Türk milletinin erişip, gerçekleştireceği bir ideal ülkesi olarak açıklar.

Ömer Seyfettin’de ‘Kızılelma Neresi’ adlı hikâyesinde bu fikre can alıcı noktadan yaklaşır ve Kızılelma’nın Türk idealinin sembolü olduğunu gösterir:

(İskender Paşa’nın(Kanuni) huzurunda genç bir bostancı-soru-cevap-)
— …!
— Kızılelma neresi?
— Atınızın gittiği yer… Padişahım!
— Orası neresi?
— Neresi olduğunu ancak padişahım bilir… Evet… Orası ne Hint, ne Sint, ne Çin, ne Maçin, ne Viyana, ne de Roma’ydı.

Padişah huzurundakilere: Kızılelma benim gitmek istediğim yer, işte… Hakk’ın beni göndereceği yer…

Nihal Atsız, bu sırlı bilginin kökeninin İlahi olduğu konusunda ısrarla duracak, bu sırrın bir özlem olarak kalacağından dem vuracak;

Yazık bütün ömrünce o kadar özlediğin
Güzel Kızılelma’na varmadan öleceksin

Arif Nihat Asya, Fetih Marşı’ndaki dizelerinde,’delikanlı’ya uyuyan destanını uyandırmasını ve fetih hazırlığına başlamasını söyleyerek, Türklüğün bir gün gelip, Kızılelma’sına kavuşacağı müjdesini verir.

Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, ölümlerin Kızılelma’ya varmak için olduğunu ve bu Kızılelma’nın Anadolu ülküsü olduğunu Malazgirt Marşı’nda şöyle dile getirmiştir:

Yiğitler kan dökün, bayrak solmaya!
Anadolu başlar vatan olmaya
Kızılelma’ya hey, Kızılelma’ya 

Mustafa Hakkı Akansel, bu fikre farklı bir yorum getirir:’’Bence Kızılelma, bir yerde değildir, burada bizim içimizdedir; onun öteki ismi milli asabiyet, milli ahlaktır.’’der.

Osman Turan ise ‘Kızılelma’ İstanbul’dur diyordu.

İbrahim Kafesoğlu, Kızılelma’yı Türk ordusunun manevi hedefi olarak belirtmiştir.’’… Türk ordusunu diğer ordular arasında çok yükselten insani vazife, büyük milletimiz tarafından Kızılelma tefsiriyle ifadelendirilmiştir.’’

İsmail Hami Danişmend, Kızılelma için ‘’… Türk’ün yüreğindeki coğrafyanın merkezine Kızılelma denir.’’hükmünü vermiştir.

Zeki Velidi Togan,’’ nerede Türk varsa orasıdır VATAN’’ diyerek Kızılelma’sını Türk’ün olduğu yer olarak tarif eder.

Türk şiirinde geçmişi en iyi yansıtan şairlerden biri olan Yahya Kemal bir gazelinde:

Çıktı Otranto’ya pür velvele Ahmet Paşa
Tuğlar varsa gerektir Kızılelma’ya kadar
diyerek Kızı Elma mefkuresinin İstanbul’dan sonra Roma olduğunu ifade eder. Yine onun bütün bu anlattıklarımızı hülasa eden şu kat’i mısrası her şeyi anlatıyor:

CİHAN VATANDAN İBARETTİR İTİKADIMCA

Sonuç olarak muhayyilemizin bir parçası, idealimizin nişanesi on bin yıllık tarihimizin kısa ifadesi olan’ KIZILELMA ’kültür tarihimizde, içtimai yapımızda, düşünsel hayatımızda ve edebiyat tarihimizde ne olduğuyla ilgili tespitleri toplu olarak kısaca tekrar edip konumuzu bitirelim;
nTürk cihan hâkimiyetinin sembolü
nHak’ın Hakan’ı göndereceği yer
nTürk’ün gerçekleştirmek istediği ülküsü
nİlahi ve sırlı bir bilgi
nMilli asabiyet, milli ahlak
nİstanbul
nTürk ordusunun manevi hedefi
nTürk’ün yüreğindeki coğrafya
nEn uzak ve en son coğrafi nokta
nDil davası(Ömer Seyfettin’de)
nBüyük nehirler ve büyük denizler ülkesine varmak
nKIZILELMA ANADOLU’DUR, ANADOLU’NUN KALBİ İSTANBULDUR, İSTANBUL DÜNYANIN MÜHRÜDÜR…

‘’İstanbul bir gün feth olunacaktır; onu fetheden emir ne güzel emir, onun askeri ne güzel askerdir.’’
‘’Ümmetimden Kayser’in şehrine(İstanbul’a) gaza edenler af olacaktır.’’
‘’Kayser’in şehri fethedilip orada ezan okunmadıkça kıyamet kopmayacaktır.’’
‘’Bir yanı kara, bir yanı deniz ile çevrili bir şehirden bahsedildiğini duydunuz mu?’’
‘’Bu şehir 70.000 gazinin tekbirleri ile fethedilmedikçe kıyamet kopmayacaktır’’

HADİS)

Bu şehr-i sitanbulki bî-misl ü bahadır
Bir sengine yekpare ‘Acem mülkü fedadır

http://www.turania.org/turancilik/953-kizil-elma.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder