6 Kasım 2011 Pazar

Reha Muhtar :


02 Eylül 2008

Orhan Pamuk, Yaşar Kemal hakkında niye konuşmuyor?..
“Yaşar Kemal abimizdir... Saygımız vardır... O kadar... Bu konuda başka yorum yapmam...”

Artık bu sır değil...
Onun için saklamanın, üstünü örtmenin, yokmuş farzetmenin ya da onlar üzerinden taşeronları kapıştırmanın âlemi yok...
Yandan yandan yengeç usulü veya üstü örtülü “anlayana” misali gitmenin alemi yok...
Sabah’taki röportajda Şirin Sever yandan yandan sormuş:
- Yaşar Kemal “Benim gibi komüniste Nobel vermezler” açıklaması yaptı geçenlerde... Ne diyorsunuz?.. 
Esasen ben Şirin’i tanırım...
Soruyu hiç yandan yandan sormaz...
Kafadan sorar...
İstediği gibi manşetlik cevap vermezseniz de küser...
Eminim Orhan Pamuk’a da aynı şeyi yaptı...

En sonunda Orhan Pamuk’un ağzından şu kadarını aldı:
“Yaşar Kemal abimizdir... Saygımız vardır... O kadar... Bu konuda başka yorum yapmam...” 
Orhan “Yorum yapmam” diye öyle bir cevap vermiş ki, zaten bundan açık yorum olmaz...

Nobel’e yıllardır aday olan Yaşar Kemal’in, “Nobel alan ilk Türkiyeli yazar” olma hakkını kendinde gördüğü bir sır değil...
Yıllar önce eşi Tilda’nın mükemmel çevirileri ve çevresi Yaşar Kemal’i uluslararası arenaya taşıyordu... O yıllarda genç bir yazar olan Orhan Pamuk’a Tilda’nın çok yardımcı olduğu söylenir...
Sonraları Pamuk’a çok yardımcı olacak uluslararası yayıncılar ve lobilerle ilk bağlantıların Tilda’nın etkisi ve gücüyle yapıldığı anlatılır...
Gün geldi Tilda’nın bağlantılarıyla genişlemeye başlayan dar patika yol, eşi Yaşar Kemal’i değil, genç Orhan Pamuk’u Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yaptı...

***
Yaşar Kemal’in “Benim gibi bir komüniste Nobel vermezler” açıklamasına ise şunları söylemek mümkün:

1) Yaşar Kemal’le, Orhan Pamuk arasında bu görünmeyen Nobel tartışması ilânihâye bitmez...

2) Yaşar Kemal komünist olduğu için kendisine Nobel verilmediğini söyler...
Orhan Pamuk, bu tartışmaya girmeyecek kadar akıllıdır...

3) Arada çok sinirlendiğinde ya da zorlandığında, “Abimizdir... Saygıda kusur etmem... Yorum da yapmam...” diyerek üstü kapalı “Boş konuşuyor, Yaşar Kemal” demeye getirir...
“Yorum yapmam” yorumun daniskasıdır ve “İşine baksın” lafının Orhan’casıdır...

4) Bu yazı çıktıktan sonra, bu haliyle iki taraf için de sorun yaratmaz...
Ama gazeteciler bu yazıdan başlayarak olayı fişteklemeye başlarlarsa, iki taraf da beni yalanlayacaktır...
“Ne alakası var... Biz abi kardeşiz... Nobel’in bu topraklara verilmiş olmasından gururluyuz...” diyeceklerdir...

5) Önemi yok ve desinler...
Ben zaten tarihe kayıt olsun diye yazıyorum bu yazıyı...

6) Gerçek neden, Orhan Pamuk’un yazı ve söylemlerinin Yaşar Kemal’e oranla daha “in” bir muhalefet çizgisinde olmasıdır...
Orhan Pamuk uluslararası dalganın muhalefet çizgisini daha bir yakalamış, “Kürt ve Ermeni meselelerine” etnisite, azınlık ve şiddet üzerinden daha güçlü referanslar yapmış ve uluslararası destek almıştır...
Yaşar Kemal “Kürt meselesine” bir etnisiteden ziyade bir feodalite, zulüm ve rejim meselesi olarak bakmıştır...
Bu aralar rejimlerden ziyade etnisiteler revaçtadır...

7) Esasen her ikisi de Nobel alabilecek düzeyde yazarlardır...
Arada bu ince fark, İnce Memed’i burun farkıyla geride bırakmıştır...

Hepsi bu kadar!..

REHA MUHTAR
http://www.ogretmenlersitesi.com/haber/47

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder