12 Ocak 2012 Perşembe

Ölümsüz bir aşk için ölümlü bir hafıza gereklidir.


ah beni delirtiyor ne yapacağım ben?
Bu kadar basit mi?
annemin aldığı çayı içerken hatırlıyorum da; çelişki çelişki çelişki!
Nedir çelişki?
Ararken kaybolmak mı?
Yaratılmışlar, Yaratanı asla anlayamaz. Ama yine de okuyarak kendime çeki düzen vermeyi, haddimi bilmeyi öğrenebilirim.
Madem bu kadar basit ya da madem bu kadar meşakkatli, neden bunca hüzün, keder, ayrılık, dert?
Örneğimin yazdığı ajandalardan elimde geriye kalan tek ajandaya bakarken hatırlıyorum da, -evet sonunda kabul eder benliğim ve- aslında kusursuz da değildim ben; bir şeylerim eksikti.
Önümde yeni bir hayat, elimde yeni hayat, aklımda tomar tomar hayal ve gökte bu yeni yıldızlar varken, canım, ben arar bulurum onu.
Neydi ki beni eksik kılan şey?
Eksik bir ruh, demeye çalışmıştı galiba orhan pamuk. Özenmemeliymişim. Peki bizi anlatabilir misin? Kafataslarımızda kırık çıkık yok. Peki ama bizi anlatabilir misin?
Demek ki dedim kendi kendime, acıdan nöronlarım çığlık atarken, eksik 'farkındalı' olmakmış. Yeni biriyim, ama bütünüyle değil. Böylece onu eklemeye yeltenen merte bir kez daha engel oldum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder