16 Şubat 2013 Cumartesi

Perdenin arkasındakiler bunu biliyorlar. Ayrıca biliyorlar ki, eğer insanlar doğaya bağlı oldukları gerçeğini anlarlarsa ve içlerindeki gücün farkına varırlarsa...Yarattıkları ve soyup soğana çevirdikleri tüm bu yalan dünya, kağıttan evler gibi yıkılacak.

İçinde yaşadığımız bu sistem, bizim güçsüz olduğumuzu, zayıf olduğumuzu, toplumun kötü olduğunu suç içinde yüzdüğünü dayatır durur.

Hepsi büyük bir yalan!

Biz güçlüyüz, güzeliz, harikuladeyiz.
Gerçekte kim olduğumuzu ve nereye gittiğimizi anlamamamız için hiç bir neden yok.
Sıradan bir birey, güçlü olamaz diye bir şey yok.
Bizler inanılmaz güçlü varlıklarız.

Bizlere, kültürümüzde, bireysel farklılıkların karşısında durmayı öğrettiler hep. Bir insana bakıyoruz ve ona hemen bir yafta yapıştırıyoruz. Neşeli, aptal, yaşlı, genç, zengin, fakir, dinsiz, milliyetci, terorist versaye...
Ve bu ayrımı yaptıktan sonra, onları kategorilere ayırıyoruz.Ve o şekilde davranıyoruz.
Ve sonra baktığımızda, sadace ayırdığımız şekilde duran, bizden ayrı bir çok insan görüyoruz.
Gerçeği anlamanın en dramatik yönlerinden biri de, başka bir insanlar bir şeyler paylaşmak ve ansızın ortak yönlerinizin olduğunu görmek, sizden farklı olmadığını anlamaktır.

Anlamanız gereken gerçek, senin içindeki cevher de, benim içimdeki cevher de aynı, tek anlamamız gereken, bir başkası yok.

Misal...
Ben Richard Albert olarak doğmadım. Ben sadece bir
insan olarak doğdum ve bütün bu.
"Ben kimim?" , "iyi miyim, kötü müyüm?" , "Başarabilir miyim?, Başaramaz mıyım?" ...safhasını sonradan öğrendim.

Hepsi bu yolculuk boyunca öğrenildi.

Sevginin gücü, güce olan sevgiyi yendiğinde,
dünya barışı tanıyacak.
(Sri Chinmoy Ghose [Hint Şair]

Ne ırkçılık, ne cinsel ve dinsel istismar ne de aşırı milliyetçi hareket eskisi gibi işlememeye başladı.
Dünya tek bir organizma olarak gören yeni bir bilinç gelişti. Ve bu bilinç farketti ki, savaş içindeki bir organizma kendini yok eder.

Zeitgeist

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder